Ekonomi

Merkez Bankası faiz oranını değiştirmedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), siyasi faiz oranı olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,5’te tuttu.

Şubattan sonra faiz oranlarına dokunulmadı.

Merkez Bankası, sarsıntının ardından Şubat ayında faiz oranını 50 baz puan indirmişti. Mart ve Nisan aylarında alınan faiz kararlarında politika faiz oranında değişiklik yapılmadı.

Merkez Bankası tarafından yayınlanan metinde şu ifadelere yer verildi:

“Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,5’te tutma kararı aldı.

Son dönemde iktisadi faaliyete ilişkin veriler iddia edilenden daha olumlu olmakla birlikte, jeopolitik riskler ve faiz artışlarının da etkisiyle gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişelerinin devam ettiği ve birbiri ardına gelen bankaların finansal istikrarı tehdit eden koşulları tetiklediği gözleniyor. başarısızlıklar ortaya çıkmıştır. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik analiz araçları sayesinde başta temel gıda olmak üzere bazı kesimlerdeki arz kısıtlılığının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da, uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini koruyor. Yüksek küresel enflasyonun enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından takip edilmektedir. Gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adımları ve temaslarındaki ayrışma, ülkelerin ortasındaki farklılaşan ekonomik görünüm nedeniyle devam etse de, takas anlaşmaları ve yeni likidite imkanları ile finansal istikrarı önceleyen eşgüdümlü adımlar atılmaktadır. Finansal piyasalar, merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracaklarına dair beklentileri yansıtıyor.

“Mevcut denge üzerindeki riskler”

Yüzyılın felaketi öncesi öncü göstergeler, 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe göre daha canlı seyrettiğine ve büyüme trendinin yükselişe geçtiğine işaret ediyordu. Gerçekleşen veriler, deprem bölgesindeki ekonomik aktivitenin beklenenden daha hızlı toparlandığını gösterirken, depremin orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkisinin olmayacağı netleşiyor. Büyümenin bileşiminde sürdürülebilir bileşenlerin payı yüksek olmakla birlikte, turizmin mevcut süreçlerin istikrarına beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam ediyor. Ayrıca, yurt içi tüketim talebindeki artışın devam etmesi, yüksek elektrik fiyatları ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf ekonomik aktivite, cari denge istikrarına ilişkin riskleri canlı tutuyor.

Mevcut süreçlerdeki istikrarın sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi fiyat istikrarı açısından önemlidir. Kredilerin büyüme hızı ve ulaşılan finansman kaynaklarının amacına uygun olarak ekonomik aktivite ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, 2023 Para Politikası ve Liraizasyon Stratejisi’nde de belirtildiği üzere, finansal transfer sisteminin işleyişini destekleyecek araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liraizasyon hedefleriyle uyumlu hale getirecektir. Kurul, afetin etkilerini en aza indirmek ve gerekli dönüşümü desteklemek için uygun mali koşulların oluşturulmasına öncelik verecek.

“Depremin etkileri yakından takip ediliyor”

Uygulanan bütüncül politikaların pekiştirilmesiyle enflasyonun seviye ve eğilimindeki iyileşme sürmekle birlikte, depremin neden olduğu arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından takip edilmektedir. Sanayi üretimindeki ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların desteği deprem sonrası daha da değerli hale geldi. Bu çerçevede Kurul, politika faizini sabit tutma kararı almıştır. Misyon, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak şok sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir. 2023 yılının ilk yarısında yaşanan depremin etkileri yakından takip ediliyor.

TCMB, fiyat istikrarı temel hedefi doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler ortaya çıkana ve orta vadeli yüzde 5 olan yüzde 5 hedefine ulaşılana kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaştırılması amacıyla Liraizasyon Stratejisini tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, para ikamesi ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin devam etmesi ve finansman maliyetlerindeki kalıcı düşüş yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu yönde etkileyecektir. Böylece yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devam etmesi için uygun bir zemin oluşturulmuş olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu